Skarbnik Prawa i Sprawiedliwości, Polonya’nın adalet ve özgürlük partisinin mali müdürü, Karol Nawrocki’nin seçim kampanyasında harcanan tutarı açıkladı. Henryk Kowalczyk, harcama limitinin aşıldığını belirtti.
Kampanya Maliyeti ve Kaynakça
Piri Karol Nawroński’nin kampanyası 24 milyon zloty’yle sınırlanmıştı; limit bugüne kadar ulaşıldı. Bu tutar, Prawa i Sprawiedliwości’nin değil, sadece Komitet Seçim Komitesi’nin raporunda yer alan miktardır. Henryk Kowalczyk, finanse ve desteğin bu seviyede kaldığını, “kısmen kredi, kısmen bağışla” spamından bahsetti. Finansus Bakanı Domański’nin görüşleri henüz duyulmadı; parti lideri Kaczyński ise bağışları teşvik etmeye devam ediyor.
Seçim döneminde bağışların artması beklenirken, mali kaynakların çoğu bağışla finanse edildiği vurgulandı. Peki, bu bağışların dağılımı ve toplama yöntemi ne kadar şeffaf?
PKW Raporu ve Yargı Yönelimleri
Państwowa Komisja Wyborcza (PKW), geçen yılın parlamenter seçimleri için PiS’in mali raporunu kabul etti. Başlangıçta rapor reddedilse de, Rusya’nın Yüksek Mahkeme Kontrol Derneği (Izba Kontroli Nadzwyczajnej) ve Yüksek Mahkemenin Toplu Hukuk İdareleri (Spraw Publicznych) üzerindeki bilirkişi başvurusu ile rapor görecei. Bu karar, PKW’nin çoğunluğunun kabulüyle sonuçlandı.
Karar, “yargı organlarının yetkisi ve bağımsızlığı” üzerine kritik bir yatan başladı. PKW başkanı, “bu karar, yalnızca Yüksek Mahkemenin ilgili kolunun (Izba Kontrol) yargı niteliğinde bir yargı organı olup olmadığına temel ekliyor” dedi.
Yurisdiksiyon Kazası ve Avrupa Yargı Örgütü
PKW’nin bazı üyeleri, “bu karar, Avrupa Adalet Divanı’nın (Trybunał Sprawiedliwości Unii Europejskiej) kararına karşı” olduğunu belirtti. Izba Kontrolün statüsü, evrensel hukuk arasında soru işaretleri yaratıyor.
Uzmanlar, “Polonya yargı sistemi, ulusal ve Avrupa hukuku arasında çatışma içinde” diye uyardı. Söz konusu durum, devletin demokratik hesap verebilirliğine dair çarpıcı bir soru işareti bırakıyor.
Sonraki Adımlar ve Soruşturma
Yargı ve mali raporların bu türden yönetimi, ulusal ve uluslararası gözlemcilerin dikkatini çekiyor. Diğer siyasi partilerin de benzer durumlar yaşaması muhtemelleri, “Şeffaflık eksikliği” konusunda yeni tartışmalar başlatabilir.
Polonya’da siyasi finansmanın yasal çerçeve ve uygulamalarındaki bu değişim, hem yerel hem de AB perspektifinden kritik bir öneme sahip. Gelecek günlerde, Yüksek Mahkeme ve PKW’nin daha net kararlar vermesi bekleniyor.
