Devlet güvenliğinin siyasi rekabetin sunağında kurban edildiği durum, siyasi sistem açısından arzu edilmese de, Polonya’daki egemen modele uymaktadır – Gazeta.pl siyaset bilimci Dr. Maciej Onasz diyor.
Terfi Krizi: Nawrocki ile Tusk Hükümeti Arasındaki Çatışma
Polonya Cumhurbaşkanı Karol Nawrocki, iç güvenlik ve askeri istihbarat teşkilatlarına ait 136 personelin terfini reddetti. Reddedilen başvurular arasında 130 adet madalya ve nişan teklifi de bulunuyor. Koordinatör Bakan Jacek Dobrzyński, Nawrocki’nin kararını doğruladı.
İçişleri ve Askeri Kontrastihbarat Hizmetleri personeline ait terfiler, Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmadı. Tomasz Siemoniak, bazı başvuruların yabancı istihbarat ajanlarına karşı savaşan kişilere ait olduğunu belirtti.
Tusk: “Devlet Güvenliğine Sabotaj”
Donald Tusk, Nawrocki’nin kararını “devlet güvenliğine sabotaj” olarak niteledi. Siemoniak, “Cumhurbaşkanı güvenlik görevlilerine nasıl saldırabilir? Onlar partilere değil, ülkeye hizmet ediyor” diyerek tepki gösterdi.
Reddedilen terfiler, istihbarat teşkilatlarının operasyonel gücünü doğrudan etkiliyor.
Anayasal Çatışma ve Siyasi Gerilim
Łódź Üniversitesi’nden Dr. Maciej Onasz, durumun “hükümet ile özellikle Başbakan arasında keskin bir rekabet” olduğunu vurguladı. Anayasa’nın yazarlarının, en üst düzey politikacılarda minimal işbirliği iradesi olduğunu varsaydığını belirtti.
Uzman, “Her iki taraf da kendi politik hikayesini inşa ediyor. Güvenlik politikasının siyasi rekabetin kurbanı olması istenmese de Polonya siyasi modelinin bir parçası” diye ekledi.
Profesör: “Cumhurbaşkanı Yetkilerini Aşıyor”
Toruni Üniversitesi’nden Prof. Maria Wincławska, Nawrocki’nin adımının “anayasal yetkileri aşmak” olduğunu savundu. “Eskiden hukukun falandi (bükülmesi) vardı, şimdi cumhurbaşkanı yetkilerini fazla yorumluyor” dedi.
Nawrocki, 7 Kasım’da kararını açıkladı: “Cumhurbaşkanı temsilcisine güvenlikle ilgili kritik bilgiler verilmedi. Dört güvenlik şefi toplantısı iptal edildi. Terfiler bu toplantılarda kararlaştırılacaktı.”



