Almanca bir deyişte şöyle denir: ‘solda konuşup sağda yaşamak’. Çok ilericiyiz ama çok muhafazakâr yaşıyoruz.” Bu sözleri, Urszula Ptak, Grzegorza Sroczyński’nin “To nie takie proste” podcast’inde Alman toplumunu tanımlarken dile getirdi. Ptak’ın vurguladığına göre, Alman toplumu sosyal ve siyasi olarak ilerici söylemlerle öne çıkarken, pratik yaşam biçimlerinde geleneksel ve muhafazakâr kalıyor.
Berlin’de Mülteci Merkezi Projesi Durdu
Berlin’de bir apartman arasına planlanan mülteci merkezi, mahalle sakinlerinin tepkisiyle karşılaşt. Proje, ilk olarak ağaçların kesilmesi protestolarıyla gündeme geldi. Engelleme devam edince, vatandaşlar mahkemeye başvurdu. Gerekçe: Bölgede yaşayan nadir bir yarasa türü. Mahkeme inşaatı durdurma kararı aldı. Gazeteci ve Berlin sakini Urszula Ptak, “Merkezin orada kurulmayacağını düşünüyorum” dedi. Ptak, projenin “komşuluktaki uyumu” bozacağını savundu.
Alman Elitlerinin İkilemi: İlerici Konuşmak, Muhafazakar Yaşamak
Urszula Ptak, Alman toplumunu özetleyen bir atasözüne dikkat çekti: “Links reiten, rechts lieben” (“solcu gibi konuşmak, sağcı gibi yaşamak”). Ptak, “Almanlar kendilerini ilerici olarak tanımlıyor ama pratikte çok muhafazakar davranıyor” diye ekledi. Bu tutumun, mülteci merkezi projelerine karşı yansıdığını vurguladı.
Göçmenlerle İlişkide Kuralsal ve Duygusal Engeller
Almanların mültecilerle iletişimde “son derece kuralsal ve duygusal olarak bloke” olduğunu belirten Ptak şunları söyledi: “Almanlar göçmenlerin duygularını çok iyi okuyor. Ancak göçmen grupları binlerce kişilik ve kendi gerçekliklerinde varlık gösteriyor. Bu durumda Almanlar, göçmenlerin dünyasından kayboluyor.” Ptak, göçmenlere Almanca öğrettiğini ve onlarla günlük temas kurabilen tek Avrupa’lı olduğunu ifade etti. “Çoğu göçmenin Polonya ile bir bağlantısı var” diye ekledi.



