Prezydent Karol Nawrocki ve Premier Donald Tusk arasındaki siyasi ilişkilerin mükemmel olmadığı açıktır. Bu durumda hangi siyasetçinin suçlu olduğu sorusu, ‘Faktów’ TVN ve TVN24 için yapılan Opinia24 anketinde sorulmuştur.
Halkın Görüşü
TVN ve TVN24’ün “Fakty” programı için Opinia 24 tarafından yapılan bir anket, Karol Nawrocki Cumhurbaşkanı ile Donald Tusk Başbakanı arasındaki siyasi anlaşmazlıktan kimin daha fazla sorumlu olduğunu sordu. Ankete katılanların %32’si Donald Tusk’u, %30’u Karol Nawrocki’yi, %28’i ise her iki siyasetçinin de eşit oranda sorumlu olduğunu belirtti. %10’luk dilim görüş bildirmedi.
Tusk: Nawrocki Telefonu Acmıyor
“Cumhurbaşkanı Nawrocki ve çevresi dış politika konusundaki fiili işbirliğini reddediyor” diyen Başbakan Donald Tusk, bunun sadece G20 ile ilgili olmadığını söyledi. “Neredeyse her gün cumhurbaşkanının çevresinden biri Polonya hükümetinin otoritesini sarsıyor. Bu çıkarları zedeliyor” diye ekledi. Tusk, cumhurbaşkanıyla yakın işbirliği çabası içinde olduğunu ancak “bir haftadır hiçbir yanıt almadığını, telefon açmadığını” belirtti. “Başlangıçlar en kötü değildi. SMS ve telefonlara cevap veriyordu” diyen Tusk, şunları vurguladı: “Cumhurbaşkanı ve ekibi çatışmayı sürdürmek ve hükümet yetkilerine müdahale etmek için her şeyi yapıyor.”
Nawrocki: Gerekli Olduğunda İşbirliği Var
“Gerekli olduğunda ve anlaştığımız anlarda başbakanla yeterli ilişkimiz var” diyen Cumhurbaşkanı Nawrocki, 9 Eylüldeki Rus dronları olayını örneklere verdi: “Polonya tehdit altında olduğunda özel görüşleri bir kenara bırakıp devlet çıkarını uygulayabiliyoruz.” Polonyalıların güvenlik gibi kritik konularda ilişki ve diyalog beklediğini belirten Nawrocki, “Bu konuda hazırım” dedi. Ancak şartı şöyle açıkladı: “Eğer başbakanın çevresi veya parlamentonun çoğunluğu, cumhurbaşkanı olarak her şeyi kabul etmemi bekliyorsa, bu rolün özü değil. Önerdim: Eğer bir yasa üzerinde çalışıyorsanız, sistem gereği cumhurbaşkanıyla görüşülmeli. Saygı duyulmuyorsa, kararlar beni çoğunluğun ‘noteri’ haline getirirse, bu Polonyalılarla yapılmış anlaşmanın yapısı değildir.”



